ÖZEL | Hakem Halil Umut Meler’den İlhan Parlak’a çok konuşulacak cevap! Yıllar sonra Skorer’e açıkladı

Süper Lig’de bir dönem attığı gollerle adından söz ettiren ve Fenerbahçe’de forma giyen İlhan Parlak, Skorer’e özel açıklamalar yaptı. Parlak, gelecekteki hedeflerinden Süper Lig’de yaşadığı anılara kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Şimdi söz eski golcüde…

FUTBOL KARİYERİNİ SONLANDIRMA HİKAYESİ

‘Aslında fiziksel olarak vücudum futbol oynamaya müsaitti. Mental olarak çok yıpranmıştım. Özellikle Kayseri’deki yaşadığım olaylardan sonra. Çünkü ben o kulübün altyapısından yetiştim ve çok emek verdim. Kaptanlık yaptım, başarılı sezonlar geçirdik. Sonrasında sözleşmem bitti. ‘Anlaşacağız’ dediler. Takımın transfer yasağı vardı ve kulüpten 1 kişi bile beni aramadı. Ben başkan ile bir düğünde denk geldim. Orada bana teknik direktör Çağdaş Atan’ın beni istemediğini, ama Çağdaş hoca gittikten sonra tekrar geri döneceğimi söyledi. Çağdaş hoca gittikten sonra aradım telefonlarımı açmadı. Sonra duydum ki benim hakkımda ‘İlhan benden çok para istedi’ demiş. Bu insanlar, bizim daha önce birlikte olduğumuz ağabey dediğimiz insanlar. Onlar da bize öyle yapıyorsa daha fazla uzatma İlhan ‘Boşver’ dedim. Kayserispor’da bırakmak istiyordum zaten. Bu şekilde Kayserispor’da oynamadığım için kariyerimi noktaladım ama çok üzüldüm.

‘TATSIZ ŞEKİLDE FUTBOLU BIRAKTIM’

Kırgınlıklar, bana söylenen yalanlar, hakkımda atılan iftiralar… Ben futbolu bıraktıktan sonra Kayserispor için çok daha güzel işler yapacağımı düşünüyordum. İleride yapacağım inşallah. Ben oranın altyapısından yetiştim. Hizmet etmek isterdim. Ancak böyle tatsız, üzüldüğüm kırıldığım şekilde futbolu bıraktım. İnsanın beklediği, çağırıp ‘İlhan biz seni bu sezon kadroda düşünmüyoruz’ denmesi. Ben de teşekkür ederdim o zaman. Helalleşir, ayrılırdık. En çok ağrıma giden ‘İlhan para istedi’ denmesi. Ben 1 lira bile para istemedim kimseden.

‘ÇALIŞTIĞIM HOCALAR 80’İ FALAN BULUYOR’

Yardımcı hocaları da sayarsam bir 80’i falan buluyor çalıştığım hocalar. Hep küme düşme takımlarında oynadığım için yeri geldi 7 hoca değiştirmişliğimiz var. Geçen sefer sayayım dedim 58-60’ı geçti. Bir hoca bir sezondan fazla durursa ona alışamıyorduk zaten. Bu hocalar içinde bana en çok dokunan Yalçın Koşukavak oldu. Kayseri’ye geldiğinde ben 33-34 yaşındaydım, biraz geç oldu tanışmamız. Futbola tüm bakış açımı değiştirdi. Tekniğin ve taktiğin ne kadar önemli olduğunu, sistemin ne kadar önemli olduğunu onunla gördüm. Biz eskiden 4-2-3-1 oynardık. Klasik, top rakipteyken nasıl kapanmamız gerektiği, atağa da Allah ne verdiyse çıkmamız gerektiğini biliyorduk. Organizasyon fazla olmuyordu. Yalçın hoca da top bizdeyken nasıl atağa çıkmamız gerektiğini vs. gördüm. Biraz daha önce çalışsak belki daha ön plana çıkardım.

‘AVAREL GİBİ ORTALIKTA DOLANDIM’

Mesut Bakkal zamanında Karabük’te çok iyi bir dönem geçirdim. Milli takımda Abdullah Avcı vardı. Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye gol atmışım. Beşiktaş ile de maçımız var o gün. Bir baktım beni çağırmamışlar. O hafta içi de sağlık raporlarım istenmiş, pasaportum gidiyor. Oldu bu iş diyorum. Çağırmadılar. Beşiktaş maçına çıktık. Avarel gibi dolanıyordum ortalıkta. Ondan sonra 2-3 ay kendime gelemedim. Bırak golü kaleye şut bile atamamıştım uzun süre.

‘FENERBAHÇE, SEVILLA’DAN DAHA BÜYÜK KULÜP’

Bu İspanya konusu biraz makara konusu oldu son zamanlarda. Bakın Elit Tur’da ve Avrupa Şampiyonası’nda 19 yaşında gol kralı oluyorsunuz. İspanya’da Piqueler, Matalar, Capeller’e, Portekiz’e karşı gol atıyorsunuz. Avrupa’nın en iyi kulüpleri o turnuvaları izliyor. Bizim Türkiye’deki gibi değil sistem. Bana Ertuğrul Sağlam söyledi. O zaman hocamızdı. Seni ‘Real Madrid istiyor’ dedi. Daha sonra resmi olarak Fenerbahçe ve Sevilla’dan teklif geldi. Real Madrid ise söylemdi. Ben daha 20 yaşındayım. Yahyalı’dan yeni çıkmışım. Yurt dışında yemek yiyemiyorum. Ne var bunda yani? Ben bu hataları yaptım ama genç oyunculara örnek olmak istiyorum. Bu hataları yapmasınlar diye. Şimdi mantıksız geliyor ama o zaman mantıklıydı. Çevremizde bize yardım eden biri de yoktu. Seçimim de şu Fenerbahçe’ye gitmek. Ben Sevilla vardı da 3. ligden bir yere gitmedim ki. Fenerbahçe’ye gittim. Fenerbahçe, Sevilla’dan daha büyük bir camia bence.

‘JOSE MOURINHO DÜNYA ÇAPINDA’

Jose Mourinho dünya çapında bir hoca. Sayın Ali Koç başkanlığa seçildiğinden beri şampiyon olmak için elinden geleni yapıyor tabii ki. İmza törenine kaç kişi katıldı biliyorsunuz. Beklentiler çok yüksek. Ancak gelinen noktada kendi evinizde bir Galatasaray mağlubiyeti var. Puan olarak geridesiniz. İnsanlar büyük beklentide ve ligi domine edeceklerini düşündüler belki de. O beklentiler karşılanmadı ama. Biraz da zaman vermek gerekiyor tabii. Fenerbahçe bence ivme yakalayacak bir oyuncu grubuna sahip. Bu ivmeyi yakalarsa şampiyonluğun en önemli adaylarından. 

KİMİN KADROSU DAHA ÜSTÜN?

Santrfor bölgesi dediğinizde Galatasaray’da Osimhen, Icardi, Batshuayi var. Orta saha keza hem Fenerbahçe’de hem Galatasaray’da iyi. Hangi takımın maçını izlerken keyif alıyorsun derseniz Beşiktaş derim ama. Mükemmel bir sistem içerisinde oynamaya çalışıyorlar. Van Brockhorst’u tebrik ediyorum. Herkes transfer isterken o Immobile’nin arkasına yedek istemedi. Gençlerle devam etti. Beşiktaş gibi bir kulüpte hiçbir hoca yerli santrfor düşünmez aslında. Tebrik etmek lazım. Türk futbolcularda profesyonelce yaşamayı öğrenen insanlar öne çıkıyor. Mesela Barış Alper Yılmaz. Kesin çok iyi bir bireysel antrenörü var ve hayatına dikkat ediyor bence.

‘KEREM’İ ÇOK İYİ ANLIYORUM

Kerem Aktürkoğlu’nu çok iyi anlıyorum. Ben Ankaragücü’nde çok yaşamıştım. Oynadığım zaman hep çok gol attım. Büyük isimler geldi, çok büyük paralar aldılar. Biz bir şey almadığımız zamanlar oldu ama en ufak bir şeyde biz tepki gördük. Teklif geliyor transfer yasağı var diye gitmiyorsunuz, ben Ankara camiasını asla o durumda bırakmadım. Son gün ben oynayacağım biliyorum ama bazen yönetimin transfer ettiği oyuncu oynuyor. Bunları yaşıyorsunuz. İşler kötü gitti mi İlhan da İlhan. Ben yeri geldi mi para almadan oynadım. Sivasspor ile oynayacağız hiç unutmuyorum. Pinto var o zaman. Cuma günü parası ödenmedi diye fesih hakkı doğdu. Maç cumartesi günü. Kampı terkedip gitti. ‘Oynamayacağım’ dedi. 3-0 kazandık, ligde kaldık. Önümüzdeki sezon transfer yasağı var. Pinto ile mecburen anlaştılar. İlk çıktığımız maçta bütün stat Pinto Pinto diye bağırdı. İyi futbolcu olabilir ama bunu yapmış. İşte Kerem Aktürkoğlu bunları yaşadı. ‘Gol de atıyorum, asist de yapıyorum’ diyordur. Bir şey olduğu zaman ben daha ne yapayım diyordur. Yine küfürü ben yiyorum diyordur. Bir oyuncusun ama üzülüyor ve kırılıyorsun. Burada miadım doldu diyorsun. 

ÇOK KONUŞULACAK HALİL UMUT MELER ANISI

Kayserispor- Fenerbahçe maçı son hafta. Biz küme düşme potasındayız. Gençlerbirliği de öyle. Onlar da Trabzonspor ile oynuyor. Maç başladı, 1-0 öne geçtik. Ben çok iyi oynuyorum. İlk yarı 1-0 içeri girdik. Fenerbahçe bizi yenerse şampiyon oluyor, çünkü Galatasaray ve Beşiktaş gol atmamış. Ancak Gençlerbirliği de Trabzonspor’u yenerse biz düşeceğiz. 2. yarıya bir çıktık. Herkes gergin. Bir pozisyonda Serdar Aziz beni çekti ben de onu çektim ama forma sünüyor. Halil Umut Meler penaltı verdi. Tabii küme düşme paniği var. Ben Halil Umut Meler’e sen ne yapıyorsun, böyle penaltı mı olur, skorlar öyle geldi tabii falan diye saçmalıyorum. Halil hoca bana ‘Ya oğlum git bak saçmalıyorsun çektin’ gördüm diyor. O ara bana sarı kart gösteriyor bir de. Daha sonra penaltı kaçtı. Sonra Fenerbahçe 1-1 yaptı. Yine penaltı verdi hoca. Ben bu sefer daha fena şeyler söyledim. ‘Bir şehrin kaderiyle oynuyorsun’ dedim ona. Daha da yüklendim. Sonra bir pozisyon oldu. Altay ile karşı karşıya kaldım. Vurdum, Altay çıkarttı.

‘BİR ŞEHRİN KADERİYLE BEN Mİ OYNUYORUM SEN Mİ OYNUYORSUN?’

Sonra Halil hoca dedi ki ‘Bir şehrin kaderiyle ben mi oynuyorum sen mi oynuyorsun?’ dedi. ‘Ben işimi yapıyorum bak sen atamadın’ dedi. Haklı adam. Bir penaltı daha oldu. İtiraz ediyorum. Halil hoca Allah var idare ediyor bizi. Halil hoca sarıyı gösterdi. Öbür sarımı hatırlamıyorum. Halil hocaya gittim bak ne yapıyorsun ‘Sarı kartım yok’ diyorum. Hoca bana ‘Çık dışarı’ diyor. Hayatımda ilk kez kırmızı kart gördüm o da orada oldu. İlk sarımdan haberim yoktu. Maç bitince Halil hocadan helallik istedim. Beni idare ettiğin için teşekkür ediyorum dedim. ‘Topa vurmasan ikinci sarıyı vermeyecektim’ dedi. ‘Beni müthiş idare etmişsin’ dedim ona.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir